Ağzının içinden ağız çıkaran film kahramanı yaratık. Karpuzu büyük ağızla yiyor, çekirdeği de küçük ağızla çitliyor olmalı.
Aslında bu küçük ağıza benzer bir parazit türü vardı belki ondan esinlenmişlerdir. Bu parazit denizde yaşıyor ve bir balık türüne bulaşıyor. Bulaştığı balığın dilini koparıp yerine kendi geçiyor ve balığın yediği her şeyden rızkını alıyor.
Mevzu balık mı canım şimdi. Alien diyorduk.
Şimdi bu alien hayvanı adı üstünde uzaylı. Bulaşılmaması gereken lanet bir hayvan. Kanı asitli. Mermi falan denk gelirse kanı uzay gemisinin zeminini deliyor.
Yaratığın çocukluk dönemi de pek bi acayip. Örümcek gibi, ıstakoz gibi bir şey. Bulaştığı kişinin içine giriyor, yüzüne yapışıyor. Değişik. Fıtı fıtı kaçıyor çocukken. Sonra büyüyünce herkes ondan fıtı fıtı kaçıyor ibretlik.
Yaratığın da belalısı ripley adında bir abla. Abla da öylesine bahtsız ki bu yaratığın sülalesinde ne kadar akrabası varsa bu ablanın yoluna çıkıyor. Sokak köpeklerinin regl olan kadınları koklaması gibi bir durum heralde. Kaç tane kadın kurtarmışlığım var böyle. Onu koklama beni kokla diye köpeklerin üstüne atladım. Dışarıdan bakan kıskanç sanar değil oysa. Amaan mevzu köpek mi canım şimdi.
Alien diyorduk.
Kavgaydı, gürültüydü, donun üstüne giyilen iş makinesi robotuydu derken ripley bu yaratığı her seferinde bertaraf ediyor.
Bu alien hayvanı çok tutunca başka filmlerde de oynatılar. predator hayvanı ile dövüştürdüler. İkisi de ekmeğinin peşinde hayvanlardı oysa. Bir dilim kuru ekmek kavgası diye ibret alarak izledik, kendi işimize gücümüze sağlığımıza şükrettik.
Tenha yerde karşınıza alien çıkarsa direnmeyin. O işini bilir acıtmadan sizi yer.
Tenha yerde sizi köpek koklarsa beni bekleyin.
Kalın sağlıcakla.
Not: tepelerin kocakarisi ukdesiydi. Yav ne güzel ukdeler bırakıyor bu insan. Yazık etmiyoruzdur inşalla.
serisi diyemiyorum lakin ev borçları, yeni golf sahası falan derken paraya sıkışıp prometyus, covenant diye işi oyun sinematiği seviyesine indirdiler. neyse, belli ki bu son filmler aynı terminatör saçmalamaları gibi kanonik kabul edilmeyecek, olmamış gibi devam edecek hikaye on sene sonra. daha şimdiden romanlarda ve frp kaynaklarında yok sayılıyorlar.
bu arada alien filmin adıdır. o yaratığın adı zenomorf .
Ki aşağıda değineceğim nedenlerle filmin adı kritik, dikkatli seçilmiş. Yabancı(lık)- yabancılaşma vs. Bunu "yaratık" diye çeviren yaratığa da saygılar.
filmin notları
- ilk defa bu boyutta bir stüdyo yapımında uzay gemisi bembeyaz, geniş, temiz, kokusuz; sözde ilkel izlerden arınmış bir ikea katoloğu olarak sunulmamıştır. o aşmış teknolojinin içinde bile işçi sınıfına yakışan havasız, dar, yağlı, pis bir gemide buluruz kendimizi. burada teknolojinin ne kadar gelişirse gelişsin, sahiplerinin lehine içindekini ezeceğini anlatır film.
- film, ruhani bakımdan, teknolojinin insanları koparması ve yalnızlaştırmasının psikolojisi üzerine kurulmuştur. filmin daha afiş sloganı: uzayda çığlığınızı kimse duymaz.
- filmde kahraman, insanlığını ve anaç duygularını bir an bile kaybetmeden, sinema tarihinin en badass karakterlerinden biri olmayı başarmış ripley'dir. o kedi boşuna değil orada, insan olmak ile zenomorf olmanın salt farkının savaş kabiliyeti olmadığının nişanesi.
ya deli oluyorum, biz nerd tayfası bunlarla büyürken barbi makyajı kovalamış, ripley'den sarah connor'dan haberi olmamış vizyonsuz eblekler bugün instagramdan kopyala- yapıştır cinsiyet eşitliği dersi veriyor, bu zeka özürlüler bilimkurgu piyasasını esir alıyor.
- 80'lerin siberpunk kültürü geminin içinde kendini gösterir. aşırı nüfusa teslim şehirlerin tam zıttı bir ortamda, şirketlerin sendikalaşmayla mahalli sistemlere egemen olduğu bir yapıyla tanışırız.
- zenomorfun yaşam döngüsünün her bebeğin özünde bir parazit olmasından, insanın dünyadaki asalaklığına çekilen iyi yorumları var, başlığında yazmak lazım.
yani bu film başyapıt oğlu başyapıttır. nazarımda bir numaradır. canavar adam yedi diye izlerseniz tadını kaybedersiniz. ha kimin nasıl izleyeceğine de kimse karışamaz o işi de fazla karıştırdılar...