Plan ile eğlenceyi bir arada düşünemiyorum. Eğlence planlama ile olacak şey değil. Her zaman yaptığım gibi yan gelip yatacağım. Normal bir gün yaşanıyor olduğuna kendimi ne derece ikna edebilirsem o kadar mutlu olurum. Milletin eğlenip coştuğunu düşünürsem o gün benim için diğer günlerden daha kötü geçer. Komşunun çimi gözüme batıyor maalesef.
Yarın çetin bir sınav vereceğim, herkes benim gibi yan gelip yatıyor ve olsa olsa benim kadar mutlu olabiliyor diye düşünüp duracağım. Gerçi en doğrusu düşünmemek. En zoru da bu aslında.
Arkadaşımın zorla kendini davet ettirerek tüm yalnız kalma planımın bozulması.. Hayır desene be kadın ne diye tamam diyorsun. Neyseki evde yatak olmadığı için evine dönecek. Ertesi gün de çalışacağım o yüzden kesin dönecek. Gelsin bakalım...
ömrümün neredeyse üçte birini kapsayan bir zaman diliminde ilk mesleğim olarak addettiğim kulüp diceyliği yaptım. İlk mesleğim diyorum, çünkü profesyonel bokstan küçük harçlıklar hariç hiç para kazanmamıştım. Para kazanma kaygısıyla yaptığım ve karşılığını aldığım ilk işim diyebiliriz yani. Neyse, bu işin magazini.
Dolayısıyla bu uzun süre içerisinde türkiye'nin hemen her büyük kentinde, anadolu'da birçok festivalde, istanbul'un başta taksim clubzero ve club republic olmak üzere birçok aplus mekanında resident ve quest dicey olarak çalıştım. roger sanchez, dave seaman, murat uncuoğlu gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştım; inna, alexandra stan gibi dönemin birçok pop figürüyle antalya ve çeşme'deki turizm devi otellerde gerçekleşen özel organizasyonlarda main dj olarak yer aldım.
Bunları abartı ve gereksiz bir övgü almak veya kimsenin belki de hiç umurunda olmayacak şeyleri okumak zorunda bırakmak için yazmıyorum. sadece bu ülkedeki gece hayatının dinamiklerine az çok naçizane hakim olduğumu ama bunun yanı sıra bu zamana kadar hiç yılbaşı kutlaması yapmadığımı hatırladığım için yazıyorum. bir nevi kendimle dertleşiyorum.
evet, bilfiil 15 sene boyunca hep kabinde oldum. neyse ki kulüp diceyiydim ve peçeteyle demet akalın türü şarkılar istenen mekan ve konseptlerde yer almıyordum. haliyle eğlendirmek, tanım olarak hiçbir zaman hedefim olmadı. tek amacım dans ettirebilmekti. ama şimdi geriye dönüp baktığım zaman gerçekten yılbaşı eğlencelerini sorgular hale geliyorum. belki de her şeyin yapay, estetikli ve makyajlı olduğuna dair içimde kronikleşmiş dünyaya yönelik algımdandır bilmiyorum ama ben de çok samimiyetsizmişim, orada dans edenler de.
öf gerek içerik olarak, gerek bağlam olarak 2006'dan beri yaptığım sözlük yazarlığı hayatımın en boktan girdisi olabilir, farkındayım. anlatamadım.
neyse, benim planıma gelince annemin dizine uzanıp, tom ve jerry izleyeceğim. sonrasına bakarız.
Pervasızca geçen bir ömrün umutsuzlukla yapılan kritiği ve olanların değişmeyeceği gerçeğine karşın dünümü benden alan hataların bugünümü de benden alan pişmanlığı içerisinde bu yeni yıl için de kendime tutamayacağım sözler vereceğim... sonra da biraz avuntu bulmak için leyla ile mecnun'un yılbaşı özel bölümünü (39. bölüm ) izleyeceğim ve özellikle yılbaşı giriş sahnesini 00.00'a denk getirmeye çalışacağım.