enteresan yöntemler ile müşterilerinden para tırtıklayan kapitalizm hizmeti.
bakıma muhtaç yaşlı annem ve babam var. kardeşlerimle ortak bazı masraflarını üstleniyoruz. Babamın emekli maaşının yattığı banka hesabı var, onun yönetimi de bende. Mecburen internet bankacılığı üzerinden işlem yapıyoruz. Otomatik ödemeler, kredi kartları vs. hepsi bir hesapta.
Para tırtıklama yöntemi 1: Babamın kredi kartına her ay 5 - 10 lira bir ödeme çıkıyor. Herhalde geçmişte bir şeye taksit yaptılar onu ödüyoruz. Cüzi bir şey olduğu için de çok üstelemedim. Geçen hafta baktım, meğer kredi kartı otomatik ödeme talimatı bir şekilde "asgari ödeme" olarak değişmiş. Habire faiz ödüyormuşuz.
Para tırtıklama yöntemi 2: Babamın az bir miktar birikimi vardı, artan maaşlara altın alıp gram gram ekliyorduk. Annemin ameliyatı için para lazım oldu, altını bozduralım da başka hesaba aktaralım dedik. Bozdurduk tamam, orada baya bir para tırtıklandı. EFT için 70 liraya yakın para istedi banka. Olm zaten adamın 3 kuruş kefen parası vardı, altın bozarken çöktüler bir de para gönderirken çökecekler. Dur bakalım yüzde mi alıyor yoksa belirli değerin üstüne çıkınca mı alıyor diye daha az miktarda göndermeyi denedim baktım 5 lira alacak. Aynı parayı 2 seferde gönderip toplam 10 liraya kurtarabildik. Şansımızı denemesek fazladan 60 lira da oradan tırtıklayacaklar. Bunu yapan banka da babamın zamanında yıllarca çalışıp emekli olduğu banka. Hiç para almaması lazım aslında.
ben yoruldum ya. Çok acayip bir gezegen burası. Sanki diğer tüm varlıklar et yemeye gelmiş, o et benim etim ve gezegendeki tek vegan benmişim gibi geliyor. Daha ayıpçıl bir şekilde de ifade edesim var ama utandım. öyle bir gezegen işte. Gerçekten yoruldum.
Ben isterim hep laylom yapayım, günümü gün edeyim. ama olmuyor ya.
Şu dünyada kimse para istemezse söz, ben de maaş istemeyeceğim. Bak yine köppek gibi çalışacağım söz. Bugün neyse yine aynı şekilde çalışacağım. Laylom yapacağız dediysek yatıp yuvarlanacağız demedik.
Ama üç kuruş beş kuruş derken yordu bu hayat yemin ediyorum beni "herkes etimi lokma lokma koparıyor" hissi yordu.
Ya galiba bir gün "azrail gel artık beni al" durumuna geleceğim "taksimetreyi geldiğim yerden açarım" diyecek diye korkuyorum.