-
2015 kış sezonunda yayımlanmaya başlayan, 2 sezonunun ardından bir devam filmi ile hikayesine nokta koyan, muhtemelen izlediğim en harika romantik - komedi ve harem animesi. (filmi de sezon olarak sayarsak 4. sezonunun gelmesi pek mümkün değil)
animeyi yaratan ekibin cv'si çok ama çok sağlam, yani ekibin işleri çok sağlam; 86, eromanga sensei, fairy tail, kaguya sama love is war, sword art online, nanatsu no taizai gibi ünlü, hai to gensou no grimgar ve grancrest senki gibi nispeten daha az bilinen ama aşırı sağlam animeleri yapan a-1 pictures'in elinden çıkmış. Serinin filmini de daha çok fate evrenine dair bişiler yapan cloverworks yapmış.
Konusu şöyle; tomoya aki adındaki hardcore bir otaku, kendi efsanevi gal oyununu yaratmak istemektedir. Megumi kato adında bir kızla tanıştıktan sonra kendi oyununu oluşturmak için kolları sıvar.
anime, sektör eleştirisi yapmak üzerine kurulu bir hikaye ve fan service olayına parodi şeklinde yaklaşarak daha en başında özgünlüğünü kanıtlıyor. İki sezonun da prolog bölümleri aslında animenin ana fikrini olabilecek en güzel şekilde özetliyor. Serinin diğer bölümlerine nazaran az daha fazla ecchi öğesini içermesini -ki bence rahatsız edecek dozda da değil- kafaya takmazsanız hiç olmazsa o bölümleri izleyin derim. Zaten serinin diğer bölümlerinde bundan çok daha az, hatta bence yok denecek kadar ecchi içerdiği için rahatsız olunacak bir şey yok.
Her biri farklı bir animenin ana karakteri olacak kızların tamamını tek bir hikayede toplaması ve bunu hikayede sırıtmayacak, hatta olabilecek en iyi şekilde işlemesi serinin bence en önemli ve özgün özelliklerinden biri olmuş. Tsundere ve şiddet eğilimli çocukluk arkadaşı, dışarıdan soğuk ama içinde fırtınalar koparan güzellik abidesi senpai ve cesur, enerjik ve çocuksu, güzeller güzeli kuzen. Bir de megumi var ama o bunların tam zıttı, neredeyse hiçbir ayırt edici özelliği olmayan bir kız.
animedeki romantizmin daha çok aki üzerinden eriri sawamura (tsundere) ve utaha kasumigaoka (soğuk kız) arasında bir iktidar mücadelesi olarak geçtiğini söylemek mümkün. Ki aslında bu iki kız da sektörün farklı yönlerini temsil etmekte. Eriri bir porno doujinshi çizeriyken utaha da romantizm üzerine noveller yazan bir yazar. Aki de zaten bu ikisi arasında kalan, daha çok ikisinin de yeteneklerine tapan son seviye bir otaku. Bir de michiru hyodo var, aki'nin kuzeni. O da olayın müzik kısmında, etliye sütlüye bulaşmıyor pek.
kızlardan bu kadar bahsetmişken ana karakter olan otakudan da az biraz daha bahsetmemek olmaz. tomoya aki, aklında sadece animeler, gal oyunları, manga/noveller ve 2d kızlar olan bir ultra hardcore otaku, Hatta hemen yan tarafında 4 tane çıplak kız varken tek derdinin ''nasıl oluyor da ben yokken anime sohbeti yapabilirler?!'' olduğunu eklemeden geçmeyelim. kendisi de biz izleyicileri/okuyucuları/oyuncuları temsil ediyor seride. Hatta seri bu tarz otakuları ''tüketici domuz'' olarak adlandırmaktan da geri çekilmiyor.
Gelelim prolog bölümlere, bu bölümler ana senaryoya dahil olmadığı için spoiler içine almadan bazı diyalogları vereceğim. O yüzden endişelenmenize gerek yok.
- o daha ilk bölümünden çıplaklık içeren saçma sahnelerle dolu bir anime değil miydi? Üçüncü bölümünden sonra izlemeyi bıraktım.
+ O harika bir animeydi bir kere, başından sonuna kadar sanat işi ve konusu çok akıcıydı. ayrıca kızları çok tatlıydı.
- anime endüstrinin çöküş sebebinin animeleri çizimleriyle yargılayanlar olduğunu biliyorsun değil mi?
+ anime endüstrisinin asıl çöküş sebebi senin gibi animeleri tamamen bitirmeden izleyenler bir kere.
eriri (+) ve utaha (-) arasında aşağı yukarı bu tarzda bir diyalog geçiyor. bir de ikinci sezonun prolog bölümünden bir diyalog koyayım.
- ne? bu animenin 2. sezonu mu geliyor? ilk sezonun öyküsü çok kötüydü ve kurgusu çok belirsizdi. ilk sezonunun geldiğini bile unutmak istiyorum. dişi karakterleri tamamen klişeydi.
+ nereden bakarsan bak 2. sezonunun geleceği belliydi, hayranları için bir ton etkinlik düzenlediler.
- bak gördün mü? Animenin içeriği hakkında herhangi bir yorum yapamaman serinin vasatlığına başka bir kanıt.
+ Ben eğlendim, oturduğu yerden böyle bir çalışmada hata arayanlar hayattan hiçbir zevk almayan sefil kimselerdir.
vesair vesair. Prolog bölümlerinin daha başlangıçlarından da anlaşıldığı üzere otakuları iki ana kutupta ayırmak mümkün. Bir yanda senaryo ve kurgu fetişistleri, diğer yanda da çizim ve animasyon sevdalıları. Ve bu iki taraf da animelerin birçoğunu kendi perspektiflerinden değerlendirirken diğer yanlası es geçmekte.
-- spoiler --
seri ilerler ve gal oyunu yapım aşamasındayken oyunun yönetmeni olan aki, gerek utaha'ya gerek de eriri'ye haddinden fazla zaman ve anlayış göstererek aslında bir nevi onların yeteneklerinin önüne geçiyor, hatta bir yerde eriri'nin artık bu durumu kaldıramaması ve çizerliğinin ilerlememesi de işleniyordu. Aynı şey farklı şekilde utaha için de geçerli.
serinin 2. sezonunda aki'nin gal oyunu çıkmış, utaha ve eriri oyun dünyasında da tanınan isimler olmuştu. Ve hemen ardından sektörün en önemli isimlerinden biri tarafından teklif alan ikili, vicdanları sızlasa da kariyerleri için aki'nin ekibinden ayrılıyorlar. buradan benim aldığım mesaj tüketici üreticilere ne kadar değer verirse versin aynı şey üreticiler için geçerli değil, kendileri ceplerine giren ve cv'lerinde yazanlara daha çok önem vermekte.
-- spoiler --
peki bu birbirinden güzel kızlar kendilerine zerre ilgi göstermeyen zavallı bir otaku'da ne buluyor da aşık oluyor? Şahsi düşüncem burada aki'nin otaku olmasından kaynaklı. Seri izlendiğinde utaha'nın ve eriri'nin de gizli birer otaku olduğunu ve aslında yeteneklerine bu kadar hayran olan aki'nin kendisinden çok otakuluğundan dolayı kızların kalbini kaptığını görmek mümkün. Michiru'nunsa domuz'a karşı küçükten beri ilgisi var, hatta buna eriri'yi de dahil edelim.
megumi'ye gelecek olursak, aslında söylenecek çok bir şey yok. sadece güzel mi güzel bir kız. Kimse tarafından fark edilmeyen, sessiz, gelişi de gidişi de bir olan, jest ve mimiklerden yoksun bi' kız. Bu kadar default ve standart bir ana karakteri bırak animelerde görmeyi, gerçek hayatta bile görmek imkansıza yakın olsa gerek. Fakat serideki 3 kızı ve otakuyu bir araya getiren temel ilhamın da kendisinin olması ayır bir olay.
Ayrıca animenin bir diğer unsuru da eriri ve utaha üzerinden yapılan senaryo fetişi - çizim sevdalısı savaşına da bence gayet güzel bir şekilde nokta koyması oldu. Anime aslında başından sonuna kadar hem kaliteli çizimlerin hem de güzel tasarlanmış bir senaryonun birlikte olabileceğini savunuyor. Bu yönüyle de benim için ayrı bir yerdedir.
özetle, harem ve ecchi seven bir bünyeye sahip ama türün klişelerinden sıkılmış kişiler için ilaç gibi gelecek bir anime olmuş. Seriye noktasını koyan film myanimelist'e göre harem kategorisinde birinci, ecchideyse 2. sırada. Ki önünde yer alan mushoku tensei'nin de çok ayrı bir kulvarda olduğunu varsayarsak 1. sırada demek benim açımdan çok da yanlış olmaz.