"yetenek" dediğimiz şey aslında "yatkınlık" olduğundan, çalışmadan tek başına yeterli değildir.
mesela keman hocam benim müziğe yatkın olduğumu söylerdi. öte yandan duyduğum bir melodiyi de kulaktan 1-2 denemede çıkartıyorum. demek ki hakikaten benim müziğe yatkınlığım var. ama bir yehudi menuhin olamam. çünkü benim bilgisayarda porno izlediğim yaşlarda, bu adam george enescu ile birlikte konserden konsere koşuyordu.* yani adam zaten ergenlik yaşlarında bile kemanda bir yere gelmiş durumdaydı. öyle bir çalışma temposunda adam.
tabii elbette yehudi menuhin'in geldiği noktaya gelebilirim. ama o noktada belki 70-80 yaşımda falan olurum. o yaşta da ne kadar verim alınır benden muamma.*
çalışmayı da çok abartmamak gerekiyor. dağların küçük küçük kum taneciklerinden oluştuğunu göz önüne alırsak, her gün biraz biraz çalışmak, bir süre sonra hayvan gibi neticeler doğurur.
mesea her gün, 24 saatin içerisinde, bir yabancı dilden 10 kelime öğrenilse, bir yılda 3650 kelime yapar. 3 yılda o dilin uzmanı olur çıkarsınız artık.