Çizme şekilli haritasıyla tanınırlar. Bayraklarında mavi renk olmadığı halde kendilerini mavililer olarak tanıtırlar. Azzuri mi ne deniyordu, akdeniz sebepli galiba.
klasik batı müziği veya son zamanlarda daha doğru bir tabir olarak kullanılan "batı sanat müziği"nin kurucusu olan ülke. gerçi şöyle bir bakınca, avrupa sanatı=italya ve hatta avrupa=italya diyebiliyoruz. avrupa'yı etkileyen birçok şey buradan çıkma.
antik yunan kültürünün yeniden doğduğu rönesans döneminde, avrupa'nın yeni sanat müziği de burada şekillenmiştir. tek sesli gregoryen ilahileri zaman içinde çok sesli madrigallere yerini bırakmıştır. tabii bu da günümüzde bile devam eden bir tartışmayı beraberinde getirmiştir: hristiyan ilahileri gregoryen mi olmak zorundadır?
bu arada konudan uzaklaşacağım biraz ama, türkiye'de şahit olduğum bir olayı da yeri gelmişken aktarayım. türkiye'deki çoğu hristiyan/katolik hristiyan, avrupa müzik tarihine ve türlere çok hakim olmadığı için çoğunlukla rönesans ilahilerine de "gregoryen" etiketi yapıştırıyor. oysa gregoryen ilahiler çok farklı bir armoni yapısına sahiptir. hatta orijinal olanlardan bazıları komalı seslere de sahiptir.
rönesans döneminde müzikte venedik ve napoli ekolleri ortaya çıkmış, uzun süre bu iki şehir devleti müzikte birbirleriyle kıyasıya rekabete girişmişlerdir.
20 adet bölgeden oluşan ve her bölgenin bir cumhurbaşkanı, bir hükümeti olan ülke.
bu sebeple sanki başbakanlarına "şansölye" sıfatı vermeleri daha uygunmuş gibi geldi. sonra wikipedia'dan bakınca, aslında bizdeki başbakanla aynı olmadığını öğrendim bu "başbakan" unvanının: