Kendi ruh sağlığını ve psikolojisini düşünen, akıllı mı akıllı insan.
Öyle bir ülke ki akıllıyı deli, deliyi daha deli yapar. Atıyorum, gündeminde toplam 150 tane haber var ise bunların 148'i iğrenç ötesi, 1'i şüpheli, 1'i de iyi haber.
haberler insanları uyutmanın, pratikte birşeyler ortaya koymalarının önünü kesmenin araçları haline geldi.
"o kötü bu kaka" kendi kendini sinir edip, hayatlarına dönüyor insanlar. eylemin erdemine inanıyorum artık. günde 40 kere "akp kötü" demenin zerre kadar değeri yok gözümde. ne yapıyorsun? en azından o sermayeyi boykot edebiliyor musun mesela? 5 lira pahalı olsun, gerekirse az yiyeyim ama islamcılara para gitmesin" diyebiliyor musun? haberler bunların enerjisini alıyor insandan. hiç haber izleme ama bir dirhem pratik iş yap milyon kat değerli.
bu bir örnek. ekonomi, şiddet vs. haberleri de aynı uyutma amacına hizmet ediyorlar.
benim siyasi tercihim, neyi yanlış- doğru bulduğum bu saatten sonra değişmez. gidip sağ bir partiye oy vermem için türkiye kıyı şeridinden kalanı sit alanı falan ilan etmesi lazım. o kadar radikal işlerin haberini de takip etmesem de alırım.
istemesen de gündem o kadar çalkalanıyor ki artık her türlü haberin oluyor. bir bakmışsın biriyle bir haberi tartışır halde buluyorsun kendini. ha tabi ki sosyal medyada ve tv'de yayınlanan haberlerin çoğu yandaş medyaya ait olduğu için kimin siyasetini yaptığın da önemli bir hale geliyor. gerçek nedir diye bakmadan edemiyorsun ve ulaşabildiğin kaynaklar çok dar bir alanda sıkışmış durumda. takip etmeyen insan kendini burjuvazinin eline teslim etmiş insandır yada umudu kalmamış kendine solcuyum diyen kısımdır. -ki bu da burjuvazinin işine geliyor- o yüzden geçin bu işleri. haberleri takip edin gerçeği arayın. gerçek pencereden bakmayı gerçek pencereden sorgulatmayı düstur edinin. eleştirinin de bir dozu var. karşısına bir şey koymuyorsan eleştirinin bir anlamı yok. daha da kutuplaştırıcı bir hal alıyor.