kökeni havarilere ve ilk yahudi hristiyanlara dayanan en eski kiliselerden birisi. mezopotamya, levant ve anadolu'da etkin olmuştur.
çoğu havarisel kiliseden farklı olarak kadınların da aktif olarak dini görevli olduğu bir kilisedir. ama bu kadın dini görevlilerin hizmeti kadınlar ve çocuklarla sınırlıdır.
özellikle dua konusuna çok önem veren bir kilise. bu kilisenin rahiplerinin yazdığı kitaplar dua hayatımı çok etkiledi diyebilirim. şöyle bir bakınca, hakikaten katolikler pek fazla ibadet etmiyormuş diyebilirim.
rum ortodokslarla geçirdiğim bir zaman diliminde onların duaya ayırdıkları vakit hakikaten çok şaşırtmıştı beni ama süryanilerin dua yaşamı apayrı bir boyutta. günü yedi bölüme bölmüşler ve her bölümün ayrı bir ibadeti var. elbette herkes kilise hayatına dahil olmadığı için, seküler yaşayan insanları da düşünmüşler ve "siz sabah, öğle, akşam ve yatmadan önce de dua etseniz olur" demişler. bir de dua etmeden önce vücutlarının temiz olup olmamasına önem veriyorlar.
süryanilerin duası secde gibi hareketler içerdiği için ve dua etmeden önce temizlendikleri için galiba bazı müslümanların "işte namazın ve abdestin yahudilerde ve hristiyanlarda da olduğunun kanıtı" şeklinde tezler üretmesine sebep olmuş. ama atladıkları nokta, bu hareketleri, mesih isa'nın incil'de anlatılan hareketlerinden alması. aslında o yere kapanma hareketleri şuradan geliyor:
Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. «Baba» dedi, «mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.»
matta 26: 39
yani dini bir kuraldan ziyade, süryanilerin mesih'i taklit etme çabası var. dini bir kural olsa müslümanlar haklı diyebilirdim. ama daha çok bir gelenek. kaldı ki bu ayet, islam'ın mesih hakkında anlattıklarıyla çelişen bir ayet.