1. grup b, dünyadaki en tehlikeli ve en güzel yarışlardan biriydi. hayaletlerden bile daha korkutucu..

    dünya rally yarışlarında sadece 4 sene kalmasına rağmen biz petrolhead'lerin zihninde bir ömür kalmayı başardı. binlerce insan hız, öfke ve patlayan motorlar görmek için hazır bekliyordu. flat 4'ler, v6'lar ve sıralı 5 silindirler... neredeyse hiç kural yok ve korkusuz yarışçılar dünyanın her yerinde ormanlarda, sokaklarda yüzlerde insanın arasından onlara çarpmadan geçip birinci olmaya çalışıyor ve adeta ölümden kaçıyordu. peki ne oldu? bu klasman neden bitti?

    grup b'den önce wrc vardı ve stock araçlar ellerinden gelenin en iyisini yapıyordu. bugün bile sevilen bir çok araç wrc grup a klasmanından çıktı. izlemesi de gayet keyifliydi aslında ve bir çok yeniliği bu yarışlar sayesinde kullanıyoruz; 5 silindir motorlu audi quadro gibi..

    ancak grup a'nın çok fazla regülasyonu vardı. araç uzunluğu, genişliği, maliyeti, motor büyüklüğü, beygir ve tork değerleri.... ayrıca yarışa katılacak araç seri üretim halde satışta olmalı ve yılda 5000 adet satması gerekiyordu. son olarak 4 tane de koltuğu olması gerekliydi.

    öte yandan grup b'nin neredeyse hiçbir regulasyonu yok. yüksek teknolojili materyallere izin vardı ve turbo basıncını istediğiniz kadar açabilirsiniz. yarışa katılacak araçtan sadece 200 tane üretilmesi gerekiyordu. araçlara her yıl yeni teknolojiler ekleyebilirsiniz ve sadece 20 araca yeni teknolojiyi aktarmanız yeterliydi. araçlar üstü açık olamaz, aracın ağırlığı motor büyüklüğü ile orantılı olmak zorundaydı. bütün kurallar bunlardı.

    bir sezon geçtikten sonra yarışa katılan üreticiler potansiyelin ne kadar büyük olduğunu gördü. audi hemen quadro'yu yeniledi ve lancia arkadan çekişli aracını mükemmel hale getirdi. kuralların az olduğunu gören üreticiler birer birer grup b klasmanına katılmaya ve deneyler yapmaya başladı. opel ascona modelini manta 400 ile değiştirdi, toyota celica ve lancia 037 sil baştan üretildi..

    lancia ve toyota arkadan itişli modelleri asfalt üstüne kimse geçemiyordu ama toprak ve kumda çok etkili değillerdi. grup b o kadar güzeldi ki üreticiler hangi kombinasyonun daha iyi olduğunu deneyerek öğreniyorlardı. peugeot ise audi'nin başarısına bakıp beyaz bir sayfa açtı. peugeot 205 t16 1.8 litre turbo beslemeli awd sisteme sahip 350bg gücünde cep canavarıydı. yarışlara katıldığı gibi domine ediyordu. evo modeli 400bg'den fazla güç üretti.
    ancak ari vatanen peugeot ile çok kötü kaza yapmıştı.

    yarışçılar zafer ve ölüm arasında gidip geliyordu. sadece araçlar değil sürücüler de deneylere maruz kaldı. michelle mouton ki niki lauda ona süperkadın diyordu, 170km/h'ın üzerindeyken virajı alamayıp ağaca çarptı. araçlar o kadar hızlıydı ki sürücülerin tepki verecek zamanları bile yoktu.

    araçlar hafif olsun diye kapılarda kevlar kullanıldı, gereğinden fazla güç üreten büyük motorlar ve yeter ki hızlı gitsin diye konulan aerodinamik parçalar, son teknoloji süspansiyon sistemleri... en hafif arabanın bile 500 beygirden fazla güç verdiğini düşünün. yarış sonrası aracı inceleyen teknisyenler araç içlerinde kesik parmaklar bulmaya başladı. grup b'de çalışan herkes düzenli olarak terapiye gidiyor ve psikoterapi tedavisi görüyordu. bırakın birinci olmayı yarışı bitirmek bile sizi elit rally pilotu yapıyor.

    1985'in sonunda neredeyse bütün üreticiler deneyler sonucu buldukları ultra performanslı araçları, korkusuz sürücüleri ile çılgın izleyicileri arasından geçiyordu. lancia 037'yi delta d4 ile değiştirmişti hem turbo hemde supercharger aynı motorda kullanıldı. geç de olsa ford rs2000 550 beygirlik awd aracı ile katıldı. citröen bx 4tc modelini üretti. rover 6r4 'ün önünde bile spoiler vardı. audi yepyeni 600 beygirlik s1 quadro modeli adeta kar küreme makinesiydi.

    artık keşfedilmemiş bölgedeyiz. dünyanın en iyi rally aracını ve pilotunu bulmak için sahne hazırdı. yetenekli ve henüz potansiyeline ulaşmamış finlandiyalı yarış pilotu henri toivonen genç yetenek olarak grup b yarışlarına katıldı. bir çok tecrübeli pilot tehlikenin farkındaydı ve hayatlarını kurtarmak için grup b'den çıkmıştı fakat henri 20'li yaşların başındaydı. kendini ve aracı limitlerine kadar zorluyordu. rally efsanesi walter röhrl 'çılgın ve transa girmiş gibi araba kullanıyor' demişti.

    artık bir şeylerin yanlış gitmesine ramak kaldı. 1986'nın başlarında portekiz lagua azul'da bir şeyler çok kötü gitti. portekizli ulusal şampiyon jaoquim santos insanlara çarpmamak için aracın direksiyonunu sağa kırdı ve aracın hakimiyetini kaybederek izleyenlerin arasına daldı, 31 kişi yaralanmış 3'ü hayatını kaybetmişti. 18+

    aynı yıl attilio bettega lancia 037 ile kaza yapıp hayatını kaybetti. yaralı ve hayatını kaybedenlerin sayısı arttıkça insanlar grup b'nin tehlikeli olduğunu idrak etmeye başladı.

    yetenekli sürücü toivonen ve yardımcı pilotu sergio cresta, tour de corse'nin başlangıç çizgisinde bekliyorlardı. işaret geldi; supercharger ve turbo beslemeli awd lancia yere yapışarak ok gibi fırladı. başlangıç çizgisinden sadece 7 km sonra lancia d4 yoldan çıktı ve uçurumdan aşağı düştü. araç alev topuna dönerek ağaçları kıra kıra aşağı iniyordu. kurtarma ekipleri 30 dakika sonra enkaza ulaştıklarında aracın demir iskeleti dışında hiçbir şey kalmamıştı. toivonen ve cresta'nın ölümünden sonra fia 1987 yılında grup b'yi tamamen yasakladı.

    korku, heyecan ve inanılmaz deneyler ancak sonu ölümcüldü. grup b çok tehlikeli ve bitmek zorundaydı. belki günümüz teknolojisi ve güvenlik ekipmanları ile tekrar denenebilir mi ? sanmıyorum. o dönemlerin kendine has güzelliği vardı.

    bir dağın zirvesinde durup yıldızlara bakmak gibiydi sınır neredeyse yok, potansiyel senin ulaşmaya gücün yettiği yer kadardı ama aşağıda sert kayalar bekliyor..
    #4921 naberlansozluk | 3 yıl önce
    0yarış