hızlı, kırmızı ve yılanın kafasına benziyor.* ayrıca dünyanın her yerinde exotic arabaları pişman ediyor. amerika'nın derinliklerinden gelen el yapımı canavar...
yıl 1988 ve chrysler'ın başı mali sorunlarla dertte. satış rakamlarında ford ve chevy'nin gölgesinde kalıyor. rüzgarın tersine esmesi için shelby cobra'dan daha sert bir şey gerekiyordu. chrysler'ın genel müdür yardımcısı bob lutz ne istediğini bilen biriydi; jaguar type-e ve shelby cobra 'nın ruhunu taşıyan manuel şanzımanlı, büyük motorlu bir araba istiyordu. yol tutuş sistemi, abs gibi elektronik şeyler de ne ? bob lutz, yanmış yağ, benzin ve lastik kokan gerçek amerikan arabası istiyordu.
chrysler'ın baş tasarımcısı tom gale ile toplantı yaptı ve fikirlerinden bahsetti. öyle pazar araştırmaları, odak grupları gibi şeylere ihtiyaç yok. tom gale, bob lutz'un istediği şeyi yapabilecek cesarete sahip tek adamdı. gale, kariyerine plymouth barracuda ve challenger 'da çalışarak başlamıştı. bence ne yaptığını çok iyi biliyor.
tasarlamak istedikleri araba 60'ların spor arabalarından çok fazla ilham almıştı. uzun kaput, kısa gövde ve tavan yok.. shelby cobra, 60'ların spor arabası denince akla gelen ilk modellerden biriydi hatta aracın adını bile buradan aldılar. gale ve ekibinin yürüyen prototip yapması 1.5 yıldan kısa sürdü. viper prototipi 1989 kuzey amerika ulusal araba fuarına yetişmişti. lee iacocco aracı daha tanıtamadan insanlar çıldırmıştı bütün dünya bu arabayı istiyordu. hatta ünlüler viper'ı alabilmek için bob lutz'a rüşvet bile teklif etti. bende bunu yapmakta haklılar çünkü araba 1992'de çıktı ve sadece 285 tane üretildi.
shelby cobra gibi viper'ın onu yavaşlatacak bütün özellikleri çıkarılmıştı. klima, merkezi kilit sistemi, kapı kolları, tavan ve camlar hiçbiri yoktu. bir çok spor araba pazarlanırken yollar için yapılmış pist arabası diye tanıtıldı ama viper gerçekten de öyleydi. ancak viper kullanması gerçekten zor bir arabaydı ve egonuza zarar verebilidi. egzoz çıkışı kapının hemen altında ve araçtan inerken bir yerinizi yakabilirdiniz. gerçi ben bu sorunu uzun kovboy botları giyerek çözmüştüm.*
chrysler 1994'de dünyada ki en radikal tasarımı ve teknolojiyi üreten lamborghini'yi satın aldı. chrysler bu markayı almakta doğru olanı yaptı çünkü miura , countach ve diablo viper'ın üretilmesinde yardımcı olacaktı. o dönem lamborghini, dodge'dan aldığı v10 motoru kullanıyordu. aslında bu 8.0 litre v10 aluminium blok motor kamyonlar için üretilmişti. diablo'nun içinde kullanılan bu motor çeyrek fiyata viper için kullanılacaktı. ortak yanlar daha bitmedi; diablo'nun iç tasarımını yapan kişi viper için de iç tasarım yapacaktı.
bütün bunlar viper'ın performans ve fiyat konusunda ferrari ve lamborghini'yi ezip geçmesine neden olacaktı. klima ünitesinin opsiyon olarak sunulmasıyla viper biraz güç kaybetti ama 25 derece sıcakta pist günlerinde, önünüzde gürül gürül bağıran v10 motoru 8 bin devirde klimasız kullanmaya çalışın dediğimi anlayacaksınız.
1996'da viper ufak makyaj geçirdi. artık kapı kolları ve hardtop tavanımız var. gts coupe, kullanımı biraz daha kolay evcilleştirilmiş hale getirildi. 1999'da dodge, viper acr 'a ciddi makyaj yaptı. acr yani american club racer gerçek yarış modeliydi. bbs yarış jantları, koni şok ve süspansiyon ve 5 nokta emniyet kemeri ile piste hazır satışa çıktı. acr'ın 0-100 verisi 4 sn ve son hız 290km/h..
dodge viper'ın tek pist odaklı modeli bu değildi. 1999'da viper gts-r fransız yarış ekibi oreca ile 18 yarışın 16'sını büyük farklarla kazandı.
dodge viper en büyük güncellemeyi 2003'de yaşadı. farlar daha agresif oldu ve araç biraz daha genişleyerek ağırlık merkezini aşağıya çektiler. bu genişleme aracı 225 kg hafifleterek 50 beygir daha güçlendirdi. 2003-2005 arası viper sadece üstü açık satıldı. 2006 yılında viper pistlere geri döndü ama nedense 2007 yılında piyasada viper hiç satılmadı. chrysler'ın başı bir kez daha mali sorunlarla dertteydi. satışlar düşmüş ve operasyonda büyük zorluklar yaşanıyordu. chrysler'ın sahibi daimler-benz üç beş fotoğraf çekerek hatasız temiz bakıldı diye büyük kayıplarla chrysler'ı satışa çıkardı.
2008 yılında tekrar viper üretildi ve bu sefer yeni yüzüyle karşımıza çıktı. bu sefer tam tamına 600 tane beygiri vardı. acr modeli aero paketi ile çıktı ve bu paket 450 kg downforce yapabiliyor. bunca güzel şeye rağmen viper'ın üretimi durdu.
2009 yılında fiat, chrysler'ı satın alarak dedikoduları başlattı. fiat aynı zamanda ferrari'nin de sahibiydi ve insanlar ferrari'den viper'a bir güzellik gelir mi diye düşündü. dedikodular dodge'nın yaptığı viper bir daha üretilmeyecek açıklaması ile son buldu. dodge'nin ceo'su ralph gillers aracın değerini korumak için üretmediklerini açıkladı. bu adamın aptallığı başımı ağrıtıyor. sevgiline seni seviyorum ama ayrılmak istiyorum demek gibi birşey bu ralph. sen ceo'sun bundan daha iyisini yapabilirsin.
2013 yılında viper yeni platformla geri döndü. önceki nesillere nazaran daha güzel görüntüsü, agresif ön yüzü ve 640 beygirle ben buradayım dedi. bob lutz ve tom gale'nin vizyonunu unutmayan dodge güzel model çıkarmıştı. dodge bu modelde "time attack" paketini çıkardı; ayarlanabilir yarış süspansiyonu, bol bol karbon parçalar ve özel turuncu renk ile çok güzel görünüyordu. acr paketinde tam 770 kg downforce basıyordu ve kanat uzunluğu 1776 milimetreydi. amerika 1776'da keşfedildi. hımm ..
viper, nurburgring'de en hızlı 6. araba olmuştu. bunu sadece yağ, benzin ve lastik yakan arabalar yapabilir. son viper 16 ağustos 2017'de üretim hattından 25 yıl önce üretilen kırmızı renk ile çıktı. geri döner diye insanlar bekliyor ama kim bilir. belki de amerikalıların dünyaya verebileceği en güzel makine buydu.
