sabahları metrobüse bile 'kahvesiz' binemeyen, kendisini lsoe mezunuymuş gibi konumlandırıp, ingilizcesi "meeting set etmek"ten öteye gidemeyen, 3 kuruşluk plazalarda proletarya olduğunun bile ayırdında olmadan çalışan beyaz yakalılara yönelik boş beleş 'kişisel gelişim' veya 'motivasyon' safsatası.
bizim insanımız kadar hiçbir şeyin faturasını kendisine kesmeyen, her daim abdestinden şüphesi olmayan bir millet daha yoktur. "ay güneş gördüğümüz mü var kız, herhalde d vitaminim düştü, kafamı kaldıramıyorum." "ay gün içerisinde takviyelerimi almadığım zaman down oluyorum, bir türlü hypelayamıyorum kendimi." gibi binlerce bik bik, cik cik tavırlarıyla kadın erkek fark etmeksizin götümüze süs vermeye bayılıyoruz.
bir de işin reklam / ilgi çekme boyutu da var tabii. spor deyince aklına ancak gece kulüplerinde kaçmış çoraplarınla instagram'da fotoğraf paylaşmaktan başka bir şey gelmesin; sağlıklı beslenme deyince london breakfast tea + poğaça 'dan başka bir vizyonun olmasın; 2 kat yukarıya yürüyerek çıkamayacak kadar sosyete ol; ondan sonra ay motivasyonum düşük, ay bir teknik buldum muhteşem.
neymiş bu teknik ? 25 dakika çalışacakmışsınız, 5 dakika da mola verecekmişsiniz. öf, icada bakın; subhanallah yarabbi'm, bu nasıl bir teknikmiş be. a pardon; telefonum çaldı, ellerimi yıkama saatimin geldiğini haber veriyor. sonra devam ederim.
oturun, sıfır.
ilkokuldan beri uygulanan 40 dk ders / 10 dk teneffüs uygulamasının, kurumsal yaşamda odaklanmaya yönelik versiyonu : tanım