Bölge ıssız ve yabanıldı. Ortada küçük kumlu yerler, kayalara oyulmuş mağaralar, çok hoş gölgelik yapan parlak gövdeli piramit biçiminde ağaçlarla kaplanmış birçok hoş yeşil tepecik görülüyordu.
Meryem Ana'yı Efes'e getirmeden önce yuhanna bu bölgede onun için bir ev inşa ettirmişti. Hristiyanlara karşı büyük zulüm hareketi başlamadan çok önce buraya birçok aziz kadın ve Hristiyan aile yerleşmişti bile. Bu aileler çadırlarda ya da duvar doğramalarıyla oturulacak hale sokulmuş mağaralarda kalıyorlardı. Mağaraları ve doğanın kendilerine sunduğu yerleşim yerlerinde çoğu zaman birbirlerinden çeyrek mil uzaklıkta tek başlarına oturuyorlardı. Taştan yapılmış biricik ev olan Meryem Ana'nın evinin arkasındaki ( en az 10 m. arkasında ) dağın kayalık tepesinden (20 ila 30 m. yüksekliğinde ) iki yanı ağaçlı yollar, bir yanından Efes kenti (8 km. ya da Kuşadası'ndan gelirken 12 km. ) ve öteki yanından birçok adalı deniz ( 4 km. ) görülüyordu. Daha sonra bu yer bir episkoposun sürekli oturma yeri oldu.
Meryem Ana'nın evi kare biçimindeydi, sadece arka bölümü yuvarlaktı; pencereler duvarların yüksek bölümlerine açılmıştı, damı düzdü. Ev ortaya yerleştirilen bir ocak tarafından ikiye ayrılmıstı. Ocağın solunda ve sağındaki küçük kapılar, evin ön bölümünden daha loş ancak zevkle döşenmiş arka bölüme açılıyordu. Duvarlar tahtalarla kaplanmış, tavan kalasları da birbirleriyle kemer halinde birleştirilmiş ve yapraklarla kaplı kaplamalarla kaplanmış görünümleri odaya basit ama hoş bir görünüm veriyordu.
Hristiyanlık dünyaya yayılırken Meryem Ana bir kez daha Efes'ten Kudüs'e, ölümünden bir buçuk yıl önce, gitmiştir. burada hastalanıp yatağa düşmüştür. havariler kendisine mezar bile hazırlamışlardır.
Meryem Ana'nın öldüğü ve Kudüs'teki mezarı hakkındaki söylenti etrafa yayıldı; ne var ki daha mezar tamamlanmadan Meryem Ana iyileşti ve Efes'e geri dönecek hale geldi, orada onsekiz ay sonra öldü. Meryem Ana için Zeytinlikler Dağı'nda hazırlanan mezar daha sonra ziyaret edildi ve mezarın üzerine bir kilise inşa edildi. Yuhanna Damascenus çok yaygın bir geleneğe dayanarak Meryem Ana'nın Kudüs'te öldüğünü ve orada gömüldüğünü yazmıştır.
bu sebeple katolikler ve ortodokslar arasında meryem ana hakkında görüş ayrılığı vardır.