2. sezonunun daha ilk sahnelerinden itibaren gönderme ve ayrıntılarla dolu olan bir (bkz: ilahi komedya)'dır.
ilk bölümün ilk sahnesinde evrenin yaratılışını görüyoruz ve sonrasında crowley ve aziraphale (bkz: yaratılış sütunları) önünde, yapılmasını sağladıkları şeyi hayranlıkla izliyorlar. [soz.lk/... görsel] her ne kadar bu isim bir insan adlandırması olsa da güzel bir ayrıntıydı. aşağıya james webb uzay teleskobunun geçen yıl çektiği (bkz: pillars of creation) görüntüsünü bırakıyorum: www.nasa.gov/...
bu sezon introyu biraz değiştirmişler ama ana teması yine geçen sezon ile aynıydı. ilk önce şeytan ayak basıyor dünyaya , sonrasındaysa melek iniyor ardından. sanki önce kötülük var oldu ve iyiliğin var olmasını sağladı demek istercesine. ve yine geçen sezonun introsunda olduğu gibi peşlerinden insanları sürüklüyorlar çağlar boyunca... --- 'spoiler' --- crowley içtiği zehirin etkisiyle sarhoş olduğu zaman aynı alkolde de olduğu gibi (bkz: süperego)'sunu, yani asıl kendisi olan (bkz: ego)'ya karşı bir yargıç rölüyle onu toplumsal ve ahlaki baskıların himayesine sokmaya çalışan bilinçsel katmanını devre dışı bırakıyor ve dolayısıyla bir (bkz: fallen angel) olan crowley'in bastırmış olduğu asıl iyi kişiliğini görmüş oluyoruz. ayrıca hazır konusu açılmışken aziraphale'in dünyada kullandığı isim olan mr. fell de kendisine bir hatırlatma gibi. fell düşmek fiili olan fall'ın ikinci hali. yani her defasında aziraphale kendisine düş'müş' bir melek olduğunu hatırlatmak istiyor sanki seçtiği bu isimle. ve maalesef aziraphale'in bu kadar içerlemiş olduğu bu durumun tezahürlerini sezon finalinde görüyoruz. ah ulan crowley... --- 'spoiler' ---
vee son olarak, hoşuma giden bir replikle bitiriyorum entryi. umarım 3. sezonda görüşmek üzere... [soz.lk/... görsel] angel! angel. say something that... convinces her that poverty is ineffably wonderful and that life is worth living. [soz.lk/... görsel] melek! öyle bir sey söyle ki yoksullugun harika bir sey olduguna ve yasamin degerli olduguna ikna olsun.