belki de abd'nin yediği en büyük kazıklardan birisine imza atmış olan ülke.
çin-sovyet ayrılığı'nı fırsat bilen richard nixon ve henry kissinger, çin'i de japonya ve kore ile bir tutup buraya deli gibi kaynak ayırmış. fabrikalara yatırım yaptırmış vs. yani aslında çin'in süpergüç olmasının arkasında da abd var. öyle büyük bir çin mucizesi yok.
ama eğer xi jingping, bugün bile konfüçyüs alıntıları yapıyorsa buna dikkat etmek gerekir. bu adamlar sovyetlerden farklı olarak hala eski geleneklerine önem veriyor.
kissinger'ın danışmanları da bu durumu bildiklerinden, nixon'ı ve kissinger'ı uyarıyorlar etmeyin eylemeyin diye. ama çin kültürü hakkında çok bilgisi olmayan kissinger durumu çok önemsemiyor.
gerçi wu bei haricinde rock müzikle uğraşan çinli de görmedim. bir ara hong kong'da beyond falan rock müzik atılımı yapacak gibiydi ama yalan oldu galiba.
neyse geleneksel müzikleri de fena değil. ama insan arada rock da dinlemek istiyor. japonya müzik endüstrisi bakımından daha gelişmiş buraya göre.
pelosi'nin uçağı Tayvan'a indiğinden beri Tayvan yakınlarındaki sulara balistik füze gönderen ülke. ABD, çin büyükelçisini kınamak için çağırırken, japonya balistik füzelerden beşinin kendi ticari sularına düştüğünü iddia edip Çin'in bu tatbikatı durdurmasını istedi. Güney Kore ise bir süreliğine Tayvan'a olan uçuşları iptal etti.
hammadde sıkıntısı problemi dünyayı çoktan sarmış olan ve önümüzdeki 6-7 sene çözülmesi beklenmeyen küresel tedarik zinciri krizinin sonucudur. şu anda avustralya, batı amerika gibi çin'e çalışan limanlarda boş konteynerler şehir oluşturmuş durumda. asimetrik akış nedeniyle gemiyi götürmek navlun bedelini (10 katına çıktı. ) bile karşılamıyor. çin, akışın azalmasını istiyor.
bunun dışıda ters- lojistik hareketleri çok değişti. minör bir örnek olarak, eskiden "geri dönüştürüyorum" diye avrupa'nın çöpünü alıp kendini çevreci sanan instagram duyarlılarını uyutan çin (toplayıp filipinlere yığıyor ya da moğolistanda yakıyordu bu arada. misliyle karbon ayak izi) artık siktiri çekiyor. türkiye avrupa'nın yeni çöplüğü.
kime sorsan korona der ama korona sadece bahanesi, tetikleyicisi oldu.
bu kriz sayesinde dünya üzerinde kritik limanlar kurup ticaret yoluna çökme hedefini de gizlemiyor. güney afrika'da sırf tekstil için kent boyunda limanlar kuruyor, küresel ısınmanın kuzeyde açtığı rota fırsatlarının kavgasını veriyor. batı üniversitelerinde bir sürü akademisyeni ve hatta departmanları da satın almış halde. işin propaganda tarafına 30 senedir yatırım yapıyorlar. 2., 3. nesil, gayet beyaz akademisyenleri var .
sadede gelirsek, mal konusunda, önümüzdeki yıllar için: alan kazanır. mevcut kriz işlerine geliyor, daha malı çok kasar bunlar.
ambargolardan dolayı rusya'nın avrupa'ya satamadığı lng'yi (sıvılaştırılmış doğal gaz) rusya'dan satın alıp, enerji krizinin ufukta belirdiği avrupa'ya sattığı söylenen ülke. eğer iddialar doğruysa, rusya gazı normal fiyatının biraz altına çin'e satıyor. çin aldığı fiyatın üstüne kar koyarak piyasa fiyatı (ki enerji krizinden dolayı normalden yüksek) ya da daha üstüne avrupa'ya satıyor. bu durumda enerji ambargosu rusya'ya daha az dokunurken, çin bir şey üretmeden avrupa'nın parasını cebe indiriyor. avrupa ise enerjisiz kalmak yerine daha fazla para vererek çözüm arayışında.
dün gece, twitter'da dedikodu şeklinde yayılan (paylaşan kaynaklar da dedikodu olduğunu belirtmişti zaten) haberlere göre çin'de bir darbe olmuştu ve başkan şi cinping tutuklanmıştı. dedikoduların kaynağı pekin'e doğru ilerleyen uzun askeri araç konvoyu görüntüleri idi. ve pekin'deki uçuşların büyük çoğunluğunun gizemli şekilde iptal edilmesi idi.
böyle bir şeye hiç ihtimal vermiyorum, muhtemelen kim jong-un birkaç gün medyaya demeç vermeyince onun için de sıklıkla dönen dedikodulardan bir benzeri. şi cinping de birkaç gün ortada görünmeyince böyle dedikodular çıkmış olması olası. şu ana kadar resmi bir doğrulama da yalanlama da gelmedi. ama üçüncü dönem için hazırlanan başkanın parti içinde muhalifleri olacağı aşikar, parti içi muhaliflerin tutuklanıyor olabilme ihtimali var ve güvenlik önlemleri için askeri araçlar pekin'e girmiş olabilir.
ingiliz basınında çıkan haberlere göre, emekli birleşik krallık hava kuvvetleri pilotlarına yüksek maaşlar vererek, onların tecrübeleriyle ve verecekleri eğitimle kendi hava kuvvetlerini güçlendirme yoluna giden ülke. şu ana kadar otuz emekli pilotun bu şekilde gittiği düşünülüyor. verilen maaşın da senelik olarak üç yüz bin dolar civarında olduğu söyleniyor.
bir fabrikanın satışçısıyla görüştüm bugün. "her gün pcr testi yaptırıyoruz iş yerinde" dedi. askere gitmeden önce yaptırdığım ve hiç hoşlanmadığım bu testi yaptırmak zorunda olmadığım için çin'de yaşamadığıma şükrettim ilk defa.*
geçenlerde bu ülke hakkında bir girdi okumuştum ekşi'de. bir hanımefendi sanırım, çin'de iş yaptıramadığından falan yakınıyordu. bir de "nasıl ingilizce bilmezler?!" falan yazmış.
ben de neredeyse bir dört yılımı verdim çin'e sanırım. hadi dört olmadı, üç buçuk diyelim. ama artık sektör farklılığından mıdır nedir, hammaddeden kaynaklanan sorunlar harici pek sıkıntı yaşandığına tanık olmadım.
ingilizce bilmiyorlar fazla, o doğru. ama çin'e, japonya'ya giden kişi de oranın abd olmadığını önceden bilse iyi olur gibi. dünya üzerindeki her ülke göçmen ülkesi değil. özellikle asya'da zaten kabilecilik de yaygın. adam kendi köyü haricini yabancı ülke sayıyor oralarda. bir nehrin ayırdığı iki köyün lehçesi bile farklı oluyor. o sebeple asya ülkelerine avrupa veya abd gibi yaklaşmamak yerinde olacaktır. biz sanırım unuttuk ama "ulus devlet" diye bir şey var.