Ya öğrenim kredisi, ya bir yakının emekli maaşı yatar işiniz düşer.
Teknoloji denen şeyin amacını yıllardır idrak edemediler.
Örnek: ATM denen alet insanlar kesintisiz hizmet görsün diye var. Bankaların büyük şubelerinde bunlardan bir kaç tane olur. Arada kapatıp para yüklemek gerekir bakım falan gerekir.
Diğer bankalar bu durumda ATM makinelerinin birini kapatır, işini yapar , açar sonra yandaki makineye geçer. Aynı anda bir makine devre dışıdır.
Ziraat bankası görevlileri şarteli komple indirir. Bütün makineler ile işleri bittiğinde kaldırır. Şubenin hiç bir ATM cihazının çalışmadığı saatleri olur.
Örnek: bankacılık anlayışı müşteriyi şubeye getirtme üzerine kurulu. Babamın emekli maaşı ile geçenlerde altın alayım dedim. Azıcık bir şey zaten. Mobil uygulamasından yaptım yapmaz olaydım. Mobil uygulama üzerinden alınabilen ama sadece şubeden bozdurulabilen altın hesabına denk gelmişim.
İşi düşmeyen insan sebepsiz yere bu bankaya gitmez. Dertsiz tasasız adamım gideyim de şu bankaya hesap açayım denmez.
Ha, devlet bankası olduğu için bazı kredileri çok uygun. Özellikle çiftçiler için. Bu nedenle çiftçiler bu bankadan kredi çekerler. Başka bankaya yatırıp faiziyle kredi borcunu öderler para ceplerinde kalır. Bu yüzden bu bankanın kırsal şubeleri çiftçiye baskın yapmaya gider. Giderler bakarlar koyun almak için kredi çeken çiftçi gerçekten koyun mu almış diye.