(bkz: victor hugo), kendi düşün dünyasında yaptığı manastır ve hapishane kıyaslamasında der ki;
* bir yanda hastalık saçan pis kokular; diğer yanda tasvir edilemez bir parfüm, * bir yanda gözaltında tutulan, silah zoruyla kontrol altına alınan ve hastaları yavaş yavaş kemiren ahlaki veba; diğer tarafta tüm ruhların aynı ocakta iffetle korlaşması. * iki kölelik yuvası ama ilkinde yasanın belirlediği bir sürenin sonunda özgürlüğe kavuşma olasılığı var. ikincisinde ise tüm umudu geleceğin derinliklerinde yer alan ve insanların ölüm olarak adlandırdıkları o özgürlük ışığına ulaşmak olan sonsuz bir bekleyiş. * ilkinde zincire, diğerinde inanca bağlanış. * birinci gruptakilerin kefareti anlanabilir ama ikinci gruptakiler ? neyin, hangi günahın bedeliydi bu ?