bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
makyaj bir insanı çok değiştirebiliyormuş onu fark ettim bugün.
benim gibi uzak doğu kültürleriyle ilgilenen bir hanım vardı kilisede. hep makyajsız görüyordum. bugün makyaj yapmış, biraz süslenmiş falan (salaş giyinmemiş)... ilk başta tanıyamadım. sonra baktım bana bakıp gülümsüyor falan. ben de ona bakıyorum. türk dizilerindeki gibi 987897686 dakika bakıştıktan sonra "ohaa, o mu lan bu..." dedim içimden. kadına da ayıp oldu.* neyse, kilise bu hayvanlığımı çıkışında telafi ettiğimi düşünüyorum.
bir de kilisede hangi enstrümanı çalacağım konusu nihayete erdi gibi.
aslında ben daha geleneksel olduğu için keman çalmak istiyordum. hatta nasip olursa papa hazretleri için de (artık hangisi olursa) çalmak istiyordum. ama pederim gitarda daha deneyimli olduğum için gitardan devam etmemi istedi. tabii benim de bu konudaki çekincelerimi biliyor. çünkü gitar daha çok protestanlıkla özdeşleşmiş bir müzik aleti ve benim gibi gelenekçiler pek hoş karşılamıyorlar gitarı. ben de o sebeple kemana başlamıştım zaten. ama tekrar gitara dönüş yapacağım gibi.
aslında en temizi org cidden. ama türkiye'de kilise buldum da orglusunu istemek kaldı...