ikinci dünya savaşı'nda japonya ile ittifak kuran nadir asya ülkelerindendir. hatta galiba japon müttefiği olan tek asya ülkesi de olması da olasıdır. gerçi bu da japonya'nın tayland'ı işgal etmesi gibi tamamen duygusal (!) sebeplerledir.* ikinci dünya savaşı sonrasındaysa komünistler ülkede çoğunluk kazanmaya başlamıştır. bu noktadan itibaren de politik olarak ülkenin beli bir türlü doğrulmamıştır. belki türkiye'dekinden daha çok darbe görmüştür.
ülkenin belinin doğrulmama sebeplerinden birisi de, hala aristokratik bir yönetime sahip olmasıdır. ordu ve bürokrasi tamamen aristokratların yönetimindedir. bu sebeple sabah erken kalkanın darbe yapabileceği bir ortamı vardır. ayrıca krala hakaret etmeniz de hapis cezasıyla cezalandırılır.
ülke seks turizmi ile anılsa da, aslında fuhuş kanunlarla yasaklanmıştır. hatta fahişeler fuhuş yaparken yakalanırsa hapis cezasının yanı sıra psikiyatrik tedaviye de alınıyormuş.
fuhuş illegal olmasına rağmen ülkenin fuhuşla anılması da muhtemelen aristokratik yönetim sebebiyle olsa gerek. türkiye gibi demokratik ülkelerde bile milletvekillerinin bu tür sektörlerle ilişkisi rahat rahat dile getirilemezken tayland'da hiç kimse bir şey diyemiyordur.
2020 yılında fahişeler, fuhuş yasal olsun diye eylem yapmışlar ve bir vakıf kurmuşlar.
taylandlılar ise ülkedeki fuhuştan gayet memnunlarmış. hatta ülkedeki tecavüz oranının az olmasının fuhuşla ilgili olduğunu düşündükleri için kadınlar da fuhuş sektöründen memnunlarmış. hatta ülke kültürü çiftlerin evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamasını onaylamasa da erkeklerin genelevlere gitmesinde bir beis görmüyormuş. yani muhtemelen taylandlı bir baba "kızımı ellemesin de kimle yatarsa yatsın" şeklinde düşünüyor.
bir de taylandlılarda "garibana duyulan sempati" duygusu çok güçlü olduğu için fahişelere karşı çok önyargı da yokmuş. galiba tayland'da yayınlanan şu reklamlar çok doğru: