defalarca okunması gereken, okuyana her defasında başka perdeleri aralayan, hazmedilmesi güç, fevkalade bir kitaptır. özellikle uzun süreli aralıklarla farklı ruh hallerinde okunması gerekiyor bence. benden size tavsiye bu başyapıtı 3 tl'lik (ona da zam gelmiş 8 tl olmuş şimdi) etiket fiyatına kanıp karbon kitaplardan almayın. çevirisini pek beğenemedim kelimelerin yerleri, tercihi vs. çoğu etkileyici kısmın büyüsünü bozmuş.
nietzsche'nin bu kitaptaki üslubu bana ilahi kitaplardaki üslubu anımsattı biraz. nietzsche sanki mensuplarına üstinsan dediği kendi öğretisinin, dininin ilahi kitabını yazmış gibi bir hisse kapıldım okurken.
bu kitaptan önce veya sonra halil cibranın (bkz: ermiş) adlı kitabını da okumanızı tavsiye ederim. ben şans eseri nietzsche den önce bahsettiğim kitabı okumuştum iki kitap da üslup,konu ve tarz olarak birbirlerine çok benziyorlar ama savundukları düşünce birbirlerinin neredeyse zıttı diyebilirim. dolayısıyla aynı fikirleri daha da derinlemesine ve ayrıntılı düşünebilme fırsatınız oluyor. ikisinden de kendimce haklı ve haksız bulduğum konuları belirleyip üstüne düşününce kendimce bir orta yolu buldum.
kitaptan alıntılar: -bütün olgunlaşan şeyler ölmek ister! .... ancak bütün ham olanlar yaşamak ister: vay onların haline!
-insan gerçekten kirli bir deredir. kirli akıntıyı saflaşmadan içine alabilmesi için deniz olması gerekir insanın
-anlamıyorlar beni. Ben bu kulaklara göre bir ağız değilim.
-küçük bir sanat değildir uyku. onun hatırı için bütün gün uyanık durmak gerekli.
-ruh , beden için ibarettir sadece tek bir kelimeden.
-benlik aklın gözleriyle arar, dinler aynı zamanda ruhun karanlıklarıyla
-ama insanın durumu da tıpkı ağaç gibiydi. ne kadar yükseğe ve ışığa yükselmek isterse, aşağıda kökleri de o kadar toprağa , aşağıya, karanlığa , derine, kötülüğe dalardı.
-sizler kendi selinizden utanıyorsunuz, diğerleriyse sularının çekilmesinden.
- 'en azından benim düşmanım ol!' böyle der, dostluk için dilenmeye cesaret edemeyen gerçek saygı... insan dostunda bulmalı en iyi düşmanını
-iradeni kural gibi egemen kılabilir misin? kendi kendinin yargıcı olup, kendi yasanın intikamcısı olabilir misin?
-erkeğin mutluluğunun adı , ben istiyorumdur. kadının mutluluğunun adıysa o istiyordur. bak şimdi dünya ne kadar da mükemmel!
-kendi yüzlerinizden daha iyi bir maske taşıyamazdınız!
