2019 yapımı, ortalama yirmi üçer dakikalık 16 bölümden oluşan bir bilim kurgu/drama dizisidir. Ayrıca amazon'un ilk orjinal animasyon serisidir. Bir solukta hemencecik bitip tadı damakta kalan dizilerden oldu benim için. 3. Sezonunu dört gözle bekliyorum.
--- spoiler ---
dizinin gerçekçi görünen bu animasyon tekniğinin, karakterlerin şizofrenik durumları göz önünde bulundurularak seçildiğini düşünüyorum. tamamen kurmaca tipler yok, gerçek oyuncuların animasyon halleri ve seslendirmeleri var ama bir yandan da tüm bu gerçekçiliğe balta vuran hayalimsi bir animasyon var ve bana sürekli bu gerçeklik içindeki o hayali ve kurmaca evreni hatırlatıyor; aynı şizofreni hastalığında da insanın kendine başka hayali bir gerçeklik oluşturduğu gibi. ilk sezon biraz bilim kurgu gibi geçti. ikinci sezonda psikolojiyle harmanlanmış bir karakter derinleştirmeye gidilmiş. bence iyi de olmuş. becca'nın babasız büyüyen versiyonu bağlanma sorunları yaşıyor ve reed'e de babası gibi bağlanıp sonrasında onu kaybetmekten ve yine benzer bir acı yaşamaktan korkuyor. o yüzden bu versiyonu onu sürekli aldatıyordu. duygusal bağ kuramayacağı tek gecelik ilişkileri tercih ediyordu ki artık kimsenin hayatındaki yokluğu onu bir daha böyle üzemesin. öte yandan becca'nın babasıyla beraber büyüdüğü versiyonunda bu korku yok ve asla aldatmam gibi bir ifade kullanıyor. birine bağlanmanın ve bunun karşılık görmesinin getirdiği huzuru tatmış çünkü. ama bu sefer de şizofrenisi ortaya çıkıyor, güçlerini aklının kendine oynadığı oyunlar sanıyor.(bence en başından itibaren tüm dizi böyle umarım en sonunda böyle bir mindfuck yaparlar). bunun genetik bir rahatsızlık olduğunu bildiği için de bu hastalığın muhtemel bir taşıyıcısı olacak kendi gibi sorunlu bir çocuk dünyaya getirmek istemiyor ona bunları yaşatmak istemiyor, sebebi olmak istemiyor aslında. şizofreni olmayan versiyonunda ise böyle bir kaygısının olmadığını hatta hamilelik testinin pozitif çıktığını görüyoruz.
2. sezonu izlerken yaşanan tüm olayların alma'nın s02e01'deki tapınağın önünde becca gittikten sonra kurduğu hayaller olduğunu düşündüm bir an. sanki 2. sezon bitince hayal de bitecek ve o ana geri dönecek gibiydi ve döndü de. böylece kendi hayali gerçekliğinin mantıklı bir sürdürümünü sağladığını ve bu duruma böyle adapte olmaya çalıştığını düşünüyorum. ayrıca 5. bölümün sonunda babaannesininin akıl hastanesine onunla aynı zamanda tıkılması neden burdan bir dark senaryosu çıkmasın ki dedirtti ama çıkmadı :p bir yandan düzeltmeye çalıştıkları şeyin, o şeyi düzeltmeye çalıştıkları için öyle oluyor olması da dark'ı anımsattı bana. aslında değiştirdikleri bir şey yok, zaten o öyle, tüm yaşadıklarıyla, değiştirmek için uğraştıklarıyla ve uğraşacaklarıyla...
bu arada favori bölümlerim s01e02 ve s02e07. hayat örgüsünün her bir anının nasıl birbiriyle iç içe olduğu ve birbirini nasıl etkilediği daha iyi bir çizimle anlatılamazdı heralde. --- spoiler ---