bir yol düşünün; dar ve bol virajlı, almanya'nın eifel dağları etrafında kıvrılıyor her yeri de duvarlarla çevrili. 30.6 km'lik bu yol dünyanın en heyecanlı ve en acımasız pistlerinden biri.
hadi grüne hölle'de biraz lastik yakalım..
uzun uzun zaman önce otomobil yarışları için uygun yollar yoktu. 1920'lerin almanya'sında yarış pilotları yeteneklerini test etmek için kamusal yolları kullanıyordu. tıpkı hokey oynamak için sokağı kullanmamız gibi . ah biz beyazlar..
versay antlaşması adındaki küçük kağıt parçası sayesinde almanların birinci dünya savaşında oluşturduğu yıkım yeniden onarılacaktı ancak yabancı ülkelerin de koyduğu ambargolar yüzünden alman ekonomisi durma noktasına geldi. adeta eco-no money*
alman hükümet yetkilisi dr. otto creutz; çalışacak iş yok, yarışacak yol bile yok diye söyleniyordu. kölsch'den bir yudum aldıktan sonra harika bir fikir buldu. 'hadi dünyanın en uzun yarış pistini yapalım bunu da iş imkanı oluşturmak için yapalım' bu sayede alman ekonomisi canlanacak ve alman otomobil üreticileri için kendilerini gösterme yolu açılacak
pistin yapımı 1925'in son baharında mimar gustav eichler öncülüğünde başlayacaktı. 25 bin işçi ve 40 bin reichmark bugünün parasıyla 146 milyon dolar ile 1927 yılının bahar ayında pisti bitirmişlerdi. pist bittiğinde 3 parçadan oluşuyor ve toplam 28.32 km uzunluğundaydı, 174 virajı vardı. güney pisti Südschleife 7.72 km uzunluğunda, kuzey pisti Nordschleife 22.85 km ve son olarak Start-und-Ziel-Schleife. işin en güzel kısmı nürburgring bildiğiniz paralı yol. isteyen istediği arabayla piste girip turlayabilir.
1927'de ilk yarış düzenlendi eifel yarışı. 2 günlük yarış için 85 bin insan toplandı. yeşil cehennemde ki ilk yarışı rudolf caraciola kazandı ve ilk ring master ünvanını aldı.
bir kaç ay sonra tarihteki ilk alman grand prix'i düzenlendi: avrupa'nın her yerinden otomobil üreticileri en güvendikleri yarış arabalarını alıp piste geldiler. pistin uzunluğu ve virajların yarattığı tehlikeler yüzünden eminim hepsi korkmuştur. bu sebeple 3 grand prix sonrası sadece Nordschleife'da yapmaya karar verdiler. güney ve küçük pisti motosiklet ve daha küçük arabalar için ayırdılar. 1930'ların ekonomik buhranları yüzünden yarışlar bir süre ertelendi sonra iptal edildi.
1934'de gerçek yarış başlamıştı. grand prix yetkilileri yarışa girecek araçların en fazla 750 kg olmasını istedi. büyük ihtimalle mercedes yanlış ölçtü ve yetkililerin ölçümüne göre araç 751 kg ağırlığındaydı. yarış ekibi hemen zımparaları alıp aracın boyasını kazımaya başladı ve gümüş renkli oku andıran mercedes w25 çıktı ve yarışı kazandı. bugün bile mercedes f1 araçlarında aynı gümüş rengi kullanmaya devam ediyor. mercedes boşuna mercedes olmadı..
Nordschleife'da işler güzel giderken ikinci dünya savaşı adını verdiğimiz huzursuzluk başladı. kötü insanlar kötü şeyler yapıyordu ve birilerinin onları durdurması gerekiyordu. yarışlar 1947 yılına kadar iptal edildi ve 1951'de formula 1 sonunda ring'e girmişti. yarış ruhu ve güzel pistin evlenmesi sonucu doğan formula 1 güzel olduğu kadar tehlikeliydi. 15 yıllık dönemde (1954-1969) araçlar hızlandıkça 5 formula 1 pilotu hayatını kaybetti. bay jackie steward 1968 yılı grand prix'ini kazandıktan sonra bu piste yeşil cehennem lakabını taktı. bizler ise bu lakaba bayıldık.
70'lerde formula 1 araçları inanılmaz hızlara ulaştı. ani yükseklik değişimleri, bozuk yollar, kör noktalar ve yer yer run-off bölgelerinin olmaması yüzünden nurbugring adeta felaketin tarifi olmuştu. 1971 yılında f1 pilotları pist daha güvenli oluncaya kadar yarışmamaya karar verdiler. bozuk yollar düzeltilmiş, bazı virajlar araçları yavaşlatacak şekilde yeniden düzenlenmiş ve tabi ki güvenlik duvarları kurulmuştu. bunları hiç biri kaza olmasını engelleyemedi; 1976 yılında efsanevi yarış pilotu niki lauda az daha hayatını kaybediyordu. bu kazadan sonra formula 1, nurburging'den çekilme kararı aldı.
bu çekilmeden sonra pistin bir bölümü daha klasik tarzda düzenlenerek 4.5 km'lik GP-Strecke pisti yapıldı. sadece 12 virajı ile çok güvenli olmuştu. 1984'de ilk yarış gp- strecke pistinde başladı. brezilya'lı genç yetenek ayrton senna mercedes benz ile yarışı kazanmıştı. bu adamı hiç duydunuz mu ? bir yıl sonra portekiz grand prix'de formula 1 ile birinci oldu. doğuştan yetenekli. “if you no longer go for a gap that exists, you are no longer a racing driver”
yeni pist ile formula 1 cehenneme geri dönmüştü ancak takımlar finansal zorluklar yaşamaya başladı. öte yandan f1 başkanı bernie ecclestone çok fazla piste yarış lisansı vermişti bu sebeple kârlar azalıyordu.. yarış pistleri, yarışı izlemeye gelenlere bilet satmaya başladı ve bir çok insan evde televizyondan izlemeye tercih etti. pistin kârını arttırmak için pek çok yarış düzenlendi; dtm, 24h of nurburgring ve ilk defa kamyon yarışları yapıldı. bugün bile kamyon yarışları en çok izleyici toplayan yarışlar arasında..
alman otomobil endüstrisi piste girinceye kadar epey zarar etti. 60'lar boyunca müşteriler sportif arabalar istedi ancak üreticiler bir türlü yanaşmadılar. çünkü bunu test edecek ardından kullanacak yol yoktu. artık nürburgring var. üreticiler için her türlü mevsim şartını sağlıyor. virajları ve yükseklik değişimleri bütün yol koşullarından daha zorlayıcı.. ring küçük bir pakette her istediğinizi veriyor.
1972'de bmw m departmanı nurburgring'i test pisti olarak kullanmaya başladı. hatta bazı üreticiler pistin yanına tesis kurdu çünkü ürettikleri yarış otomobilleri sürekli bozuluyordu. otomobil parça tedarikçileri üretim merkezlerini yarış pistinin etrafına konuşlandırdı bu sayede daha hızlı teslimat yapabileceklerdi. pistin etrafı adeta şehir gibi büyüyordu.
90'lara geldiğimizde pist yöneticileri pisti daha güvenli kılmak adına yılın 16 haftasını tamamen üreticilere ayırdı. 2000'lere girdiğimizde, benim gibi hız tutkunları ve medya bu piste takıntılı olmaya başladı. yolların teknesi olacak kadar konforlu arabalar üreten cadillac bile burada test yapıyordu. 2009 yılında nissan gtr burayı 7 dakika 48 saniyede tamamlayarak hayatta kaldı ve üretime girdi. neredeyse bütün spor araba üreticileri reklamlarda pisti kaç dakikada turladıklarının reklamını yapıyor.
bu arabaların test edilmeye ihtiyacı var ama bunları kullanacak pilotlarda gerekiyor. en çok dikkat çekici pilot ise sabine schmitz diğer adıyla ring'in kraliçesi.. sabine; Nordschleife'da 20 binden fazla tur attı. 96 ve 97 de 24 saatlik nurburgring yarışlarında birinci oldu. ayrıca vnl şampiyonluğu bile var. diğer sürücülerle birlikte sabine, ring'de taxi hizmeti veriyordu. e60 kasa bmw m5 ile sizi virajdan viraja atıyor, bergwerk corner ve pflanzgarten 2'de sizi zıplatarak kahkaha atıyordu.
kendi rüzgarında esen biriyseniz 35 dolara kendi aracınız ile tur yapabilirsiniz. Touristenfahrten herkese ve her türlü araca açık. kaza yaptığınızda aracınızı kurtaracak çekici ve sizi kurtaracak ambulans hizmeti bu ücrete dahil değil. ve evet kaza yaptığınızda pistte kaybedilen her saat 2 bin dolara mâl oluyor ve siz ödüyorsunuz. yamulan bariyer ve telleri saymıyorum bile. ayrıca araç sigortanız veya kaskonuz pistlerde geçerli değil.
kendi aracınıza yine de çok güvenmeyin çünkü isterseniz roll cage ve yarış tekerleri olan pist için özel hazırlanmış spor arabaları kiralayıp pistin tadını çıkarabilirsiniz. hatta biraz daha para ödeyip sigorta alabilir daha büyük maddi zararlardan kendinizi koruyabilirsiniz.
ufak bir tavsiye; geç olmadan piste gidin, ömrünüzde bir kere bile olsa bu piste gidin. çoğu yarış pisti finansal sıkıntılar yaşıyor. özellikle nürburgring pisti boyutu yüzünden daha çok para kaybediyor. 2012'de pist yönetimi iflas etti ve 172 milyon dolara capricorn'a satıldı. daha sonra 2014 yılında rus milyarder victor kharitonin pistin büyük hissedarlarından biri oldu.
eğer uslu çocuk olur hayatta güzel şeyler yaparsanız kim bilir belki de benim gibi Nordschleife adındaki bu yeşil cehennemde lastik yakabilirsiniz.