nazilerin teknokratlarından olan doktor. antropoloji ve tıp dallarında ayrı ayrı doktoraya sahiptir ki bu da nazilerin epey önem verdiği "ırk ve gen" konularında kendisini öne çıkartmıştır. nazi olduktan sonra özellikle ikizlere kafayı takmıştır ki daha sonraki toplama kampı kariyerinde de özellikle bu konuya eğilecektir.
1943 yılında bir arkadaşının da gaza getirmesiyle toplama kamplarında doktor olarak çalışmak için başvuru yapar. böylece auschwitz'e atanır. kendisi auschwitz'e gelene kadar doktorların buradaki görevi sağlıklı yahudileri ayırt edip bedava iş gücü elde etmek, sağlıksız olanları da buharlaştırmaktır. mengele buraya gelince bedava iş gücünü, "bedava kobay" olarak da görmeye başlamış ve tuhaf deneylerine ilk önce kadınlar üzerinde başlamıştır.
elbette diğer doktorlar gibi, onun da görünürdeki görevi yahudi seçmektir. ama adam yahudi seçerken, bir yandan da kendine kobay seçmeye başlamış. bir de bu seçim hızını bir bakışta yapabildiği için kamptaki diğer doktorların da hayranlığını kazanmış. adamlar "hocam biz o kadar uğraşıyoruz doğru yahudi'yi seçmek için, sen nasıl yapıyorsun hemen?" diye sormaya başlamışlar adama. kampta bir de kendisine yahudi asistan bulmuş.
auschwitz'de bir ara salgınlar baş gösterince, salgınla baş etme yöntemi oldukça radikal olmuş: hasta olan herkesi buharlaştırmak. böylece salgın bir anda kesilmiş ve kendisi de üstün hizmet madalyası almış.
deneylerine başlaması ise 1944 gibi geç bir tarihte aslında. yanına aldığı yahudi asistanıyla birlikte girişmiş bu deneylere. özellikle "kadınlar nasıl daha fazla ikiz doğurabilir?" konusuna eğilmiş. bir de deneklerine epey ihtiyacı olduğundan bunların auschwitz'de daha iyi şartlara sahip olmasını sağlamış. özellikle çocukların sevgisini kazanmaya gayret etmiş. tabii gariplerim de başlarına gelecekleri bilmediklerinden "mengele amca"larını çok sevmişler.
deneyleri ise birbirinden psikopatça. benim vicdanım yazmaya çok elvermiyor. ama 731. birim yanında biraz daha bilim kokusu var adamın yaptıklarında. 731. birim doktorlarının yaptıkları vahşetten başka bir şey değil. 731. birim cehennemin en alt katındaysa, bu adam olsa olsa onların bir metre yukarısındadır.
şimdi normal şartlar altında böyle bir adamı savaştan sonra mossad'ın sağ koymayacağını düşünmemiz gerekir. adolf eichmann'ı bile saklandığı delikten çıkardı adamlar. ama nedense bu adamı bir türlü bulamadılar. bu sebeple de hakkında çok fazla komplo teorisi dolanıyor. hatta bu adam yüzünden "adolf hitler de ölmedi aslında" diyen çok.
kaçabilmesinde ise en önemli faktör, ss'lerin kan grubu dövmelerinden yaptırmamış olması. bu nokta daha da enteresan. çünkü o kadar sene amirleri nasıl buna ses çıkartmadı, adam auschwitz'den önce cephede olmasına rağmen o da ilginç. illa ki birinin dikkatini çekmiş olması gerekir. bu dövme haricinde de adamın nazi olduğunu belli eden bir şey yok zaten. rahatlıkla kılık değiştirebilir.
adamın diğer bir macerası da "belki auschwitz'deki çalışmalarım hala duruyordur" diyerek 1949 yılında tekrar auschwitz'e gitmesi. bu sırada oralar da sovyet kontrolünde. auschwitz'deki çalışmalarına ulaşabilmiş olacak ki (o kadar sene sonra ulaşabilmesi de ayrı bir ilginçlik) artık avrupa'da saklanamayacağının farkına varıp cenova'ya kaçmış. burada da kendisini kızılhaç çalışanı "helmut gregor" olarak tanıtıp (gregor mendel'e bir atıf mı acaba?*) 1949 yılının temmuz ayında arjantin'e ulaşmış.
"acaba ne yapsam da dikkatleri üzerime çeksem?" diye düşünmüş olacak ki, babasının şirketinin arjantin temsilciliğini üstlenmiş. kimse de "lan bu adam ne ayak? josef mengele olmasın bu?" dememiş ne hikmetse. burada bir yandan da lisanssız olarak doktor olarak da çalışıyormuş.
"eee bunlar hala beni yakalamadı?" deyip "josef mengele" ismiyle arjantin vatandaşlığına geçmesi yetmiyor gibi, bir de üstüne almanya pasaportu alabilmiş gerçek ismiyle. bu pasaportla da isviçre'ye gidip aile üyeleriyle bir kış tatili geçirmiş. bu noktadan sonra adam josef mengele ismiyle yaşamına devam etmiş ve hiçbir mossad elemanı duruma uyanmamış ne hikmetse... yani adamın öyle 987867867 tane kimliği falan yok. 1950'lerden itibaren "s****ler..." deyip sahte kimlik kullanmayı da bırakıyor. josef mengele olarak at koşturuyor avrupa'da ve güney amerika'da. eichmann garibim ise "ben mercedes'te işçiyim memur bey..." diye sayıklamakla meşgul o aralar.
yani bu adamın özellikle yakalanmadığı çok bariz. ama neyin karşılığı yakalanmadı, işte en çok da onu merak ediyorum. "biz onu öldü biliyorduk, ölmemiş mi?" şeklinde yalan söylenip geçiştirilecek bir olay değil bu adamın kaçışı.